Uyku, gün içinde zinde hissetmek ve verimli olmak için büyük önem taşısa da birçok insan düzensiz uyku problemiyle karşı karşıya geliyor. Özellikle uykusuzluk sorunu olarak bilinen ‘insomnia’ problemi birçok insanın uykuya dalmasını zorlaştırıyor, erken uyanamamalarına ya da yeniden uykuya dönememelerine sebebiyet veriyor. Uzmanlar ise uyku problemlerinin tedavisinde sanılanın aksine ilaçların çok da büyük bir etki sağlamadığı konusunda hemfikir.
‘ENDİŞELER DE UYKUYA DALMAYI ZORLAŞTIRIYOR’
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Metin, insomnia’ya neden olan birçok hastalık olduğunu belirterek bunlardan en sık görülenin gece gündüz uyanıklık ritminin bozulması olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Metin, “Düzensiz uyku ve uyanıklık saatleri insanların gece uykuya dalmalarını zorlaştırabilir. Bunun yanında huzursuz bacak sendromu da uykuya dalmayı güçleştirebilir. Yine bazı insanların uyumak ile ilgili aşırı endişesi varsa bu endişe ve kaygı durumu da uykuya dalmayı zorlaştırıyor” dedi.
ELEKTRONİK CİHAZLAR DA ETKİLİYOR
Depresyon ya da kaygı bozuklukları olan hastaların psikolojik problemlerinden ötürü uykuya dalma güçlükleri çekebildiğini söyleyen Prof. Dr. Barış Metin, “Uyku hijyeni dediğimiz uyku ile ilgili bazı genel kurallara dikkat etmemekten kaynaklı olan uyku bozuklukları da görülebiliyor. Örneğin akşam saatlerinde aşırı çay ya da kahve tüketimi uykuyu bozabiliyor” diye konuştu.
Uykusuzluğun çok yaygın bir durum olduğunu dile getiren Prof. Dr. Metin, “Son dönemde daha da çok hayatımızın içine dahil olan elektronik cihazlar, uyku hijyenini etkileyen en önemli unsurlardan biri. Artık insanlar yatağa girdikleri zaman tablet ve telefon ile uğraşıyorlar. Bu da aşırı miktar ışık maruziyetine neden oluyor ve uykuya dalmayı güçleştiriyor” dedi.
“İyi ve kaliteli uyku uyumak için genellikle aynı saatlerde yatıp aynı saatlerde kalkmak gerekiyor. Eğer bu düzeni bozarsak geceleri uykuya dalmakta zorlanabiliriz.” Prof. Dr. Barış Metin
‘DOKTOR TAVSİYESİ OLMADAN KULLANILMAMALI’
Reçetesiz satılan uyku ilaçlarına değinen Prof. Dr. Barış Metin, içlerinde zararsız olanların bulunduğunu ancak reçeteli veya reçetesiz uyku ilacı çok önermediğini, doktor tavsiyesi olmadan uyku ilacı kullanılmaması gerektiğine dikkat çekti. Uyku problemlerine kalıcı çözüm getirmenin mümkün olmadığına vurgu yapan Prof. Dr. Metin, şunları söyledi:
“Eğer kişinin uykuya dalma veya sürdürmesini engelleyen çok belli bir psikolojik veya psikiyatrik hastalığı yoksa bu tip durumlar ilaç ile tedavi edilebiliyor. Bunların dışındaki uyku problemlerinde genel olarak ilaçlardan daha çok uyku ve uyanıklık ritminin düzenlenmesi ve uyku hijyenini bozan faktörlerden kaçınılmasını öneriyoruz. Çünkü uyku ilaçlarının etkisi kısa sürelidir, bugün uyumanıza yardımcı olan bir ilaç 1-2 ay sonra sizi uyutmayabilir. O yüzden hayatınızı düzenlemek, belirli saatlerde uyumak ve uyanmak, akşam saatlerinde uyarıcı almamak, gündüz uzun uykulardan kaçınmak, öğlen geç saatlere kadar uyumaktan kaçınmak gibi düzen sağlayıcı etkenler uykuya dalmakta daha kalıcı çözümler sunuyor.”
‘HERKES AYNI SAATTE UYKUYA DALAMIYOR’
Prof. Dr. Metin, kişilerin doğal uyku süresi ile ilgili yanlış bir inanış var olduğunu kaydederek, “Toplum içinde ‘Herkes 8 saat uyumalı’ gibi bir inanış var ancak bu saat dilimi herkes için geçerli değil. 5 saat uyku ile gayet sağlıklı bir şekilde hayatlarını sürdüren insanlar da var. Kişiye bağlı faktörleri dikkate almak gerekiyor herkes aynı saate uyumuyor, herkes aynı miktar uyumuyor, herkes aynı saate uykuya dalamıyor. Biri 12.00’de uykuya dalabiliyor, başka biri gece 2’den önce uyuyamıyor. Bu bir hastalık değil” dedi.