Gazze’de gıda, akaryakıt ve içecek su kaynakları tehlikeli seviyelere kadar inmiş durumda. Bu yüzden uluslararası toplumun da baskısıyla Mısır’ın Refah sınır kapısından Gazze’ye 20 insani yardım tırının girmesi planlanıyor.
Ancak BM Acil Yardım Direktörü Martin Griffiths’e göre Gazze’nin 2 milyondan fazla vatandaşı için günde 100 kamyon ancak yeterli.
Peki Gazze’ye neden yardım ulaştırılamıyor ve Gazze’nin nasıl bir yardıma ihtiyacı var?
Gazze’ye neden yardım giremiyor?
Refah, Gazze’nin İsrail kontrolünde olmayan tek sınır kapısı.
Kahire yönetimi, gıda, tıbbi malzeme ve yakıtın Gazze’ye sevkiyatı amacıyla Refah Sınır Kapısını açması yönünde baskı altındaydı.
Ancak Mısır buna izin vermek için önce görevlilerinin zarar görmeyeceğine dair garanti almak istedi.
Sınır kapısında sürekli patlamaların yaşandığı kaydediliyor.
Mısır Gıda Bankası’nın CEO’su Mohsen Sarhan yoğun bombardıman altındaki Refah kapısına saldırılar sürerse, yardım dağıtımının aksayabileceğini söylüyor.
Sarhan, “İçeri giremememizin sebebi İsrail ordusunun yoğun bombardımanı. Sekiz gündür sınırda bekliyoruz ve her dakika bir bomba düşüyor” diyor.
İsrail ile 2007 yılında yapılan anlaşma kapsamında Refah sınır kapısının kontrolü Mısır’da. Gazze’ye geçiş yapan her araç İsrail tarafından silah taşımadığından emin olunması için sıkı bir şekilde kontrol ediliyor.
Gazze’ye Refah Sınır Kapısı dışında kuzeyindeki Erez ve ticari amaçlı kullanılan Kerem Şalom sınır kapılarından geçiş sağlanabiliyor.
Bu iki kapı da İsrail tarafından kontrol ediliyor. İkisi de şu an kapalı.
Hamas’ın 7 Ekim’deki saldırısında Erez Sınır Kapısı ağır hasar görmüştü.
Hamas’ın yaklaşık 1.400 kişinin ölmesine yol açan 7 Ekim saldırısının ardından İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, Gazze’nin tamamen abluka altına alınarak “elektrik, gıda, akaryakıt” gibi hiçbir hayati malzemenin giriş yapamayacağını dile getirmişti.
Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre son çatışmalarda 3.758 kişi hayatını kaybetti, 12.500 kişi yaralandı.
Hamas tarafından 203 kişinin kaçırıldığını belirten İsrail, rehineler serbest bırakılana kadar kendi topraklarından yardım geçişine izin vermeyeceklerini ifade etti.
ABD Başkanı Joe Biden’ın ziyaretinin ardından bir kısım yardımın Mısır’dan girmesine izin verildi.
Gazze’ye yardımı kim gönderiyor?
Birleşmiş Milletler, içinde gıda, akaryakıt, su ve ilaç olan, miktarı 3 bin tonu bulan yardımı Gazze sınırından bir kilometre ötede bir araya getirdi.
Birleşmiş Milletler’e bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’ndan (UNRWA) Philippe Lazzarini, yardım gecikirse “hiç görülmemiş bir insani felaketin” yaşanacağı uyarısında bulunuyor.
Güvenlik koridoru açılmazsa, en basit ihtiyaçların bile tükeneceğini dile getiriyor.
Dünya Gıda Bankası’nın acil talebi üzerine, Dünya Sağlık Örgütü, Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) ve Dubai’nin International Humanitarian City (Uluslararası İnsani Şehir, IHC) örgütleri yardımları Mısır’daki El Ariş havalimanına getirmek üzere bir hava koridoru oluşturdu.
Böylece hazır gıdalardan plastik eldivenlere kadar çok sayıda yardım malzemesi bölgeye gönderildi.
Havalimanından kamyonlara doldurulan yardım malzemeleri Refah sınır kapısına ulaştırıldı.
Diplomatik çabalar sonucu, İsrail’in geçişine izin verdiği 20 yardım tırının Gazze’ye ulaşması bekleniyor.
İnsani yardım dışında silah gibi başka malzemelerin girişini engellemek için Birleşmiş Milletler ve Mısır Kızılayı tırlarda inceleme yapacak.
Mısır Gıda Bankası’nın CEO’su Mohsen Sarhan, BBC’ye yaptığı açıklamada sınırda 120 yardım tırının beklediğini, Türkiye’den de 7-8 adet kargo uçağının gelmesinin öngörüldüğünü söyledi.
Sarhan, Gazze’dekilere halen yardım ulaştıramadıkları için kızgın ve hayalkırıklığına uğramış olduklarını söyledi.
Elektrik, akaryakıt ve su ne durumda?
Akaryakıt normalde Kerem Şalom sınır kapısındaki borular aracılığıyla Gazze’ye ulaştırılıyor, bu güzergah Katar tarafından fonlanıyor.
Bu da Gazze’nin günde 600 bin litre akaryakıta ihtiyaç duyan tek enerji santralinin çalışmasını sağlıyor.
Ancak şu an akaryakıt tedarik edilemiyor; Gazze Petrol Kurumu’ndan Halid Muhareb’e göre bu durum “Gazze’deki insanların yok edilmesi ve gündelik hayatın felç olmasına” yol açıyor.
Son ablukadan önce de elektrik sürekli olarak kesiliyordu; çoğu kişinin kendi jeneratörü var.
Aynı zamanda çok sayıda hastane de jeneratörle çalışıyor, ancak onların da çok kısa bir zamanı kalmış durumda.
Muhareb, elektrik santralinin Gazze’nin “hayat damarı” olduğunu vurgulayarak evlerin, hastaneler ve kanalizasyon gibi sistemlerin santrale muhtaç olduğunu dile getiriyor.
UNRWA’dan Juliette Touma, akaryakıtın su arındırma tesislerinin çalışması ve böylece Gazzelilerin evlerine suyun ulaşması için hayati olduğunu ifade ediyor.
Gazze’de çeşmeden akan su içilemez durumda, İsrail içme suyu tedariğini ise kesti.
Dünya Sağlık Örgütü’ne göre bir insanın içmek, çamaşır yıkamak, duş almak, yemek yapmak için günlük ortalama 100 litre suya ihtiyacı var.
Çatışmalardan önce Gazze’de kişi başına 84 litre su düşüyordu, bu miktarın sadece 27 litresinin insan kullanımına uygun olduğu tahmin ediliyordu.
Dünya Sağlık Örgütü’nün şu anki tahminlerine göre kişi başına ortalama su kullanımı 3 litreye düşmüş durumda.
Kuzey Londra’dan bölgeye giden ve Gazze’deki Şifa Hastanesi’nde çalışan plastik cerrah Dr. Ghassan Abu Sittah ise başka çareleri kalmadığı için artık bazı bakteri tedavileri için sirke kullanmaya başladıklarını söyledi.