Almanya İçişleri Bakanı Hürriyet’e konuştu: Türkiye ile göç anlaşmasını yenilemeliyiz

Almanya’nın Hessen eyaletinde pazar günü yapılacak seçimlerde Sosyal Demokrat Parti’nin Başbakan adayı olan Federal İçişleri ve Yurt Bakanı Nancy Faeser, Hürriyet’e verdiği özel demeçte, Bakanlar Kurulu tarafından kabul edilen Modern Vatandaşlık Yasa Tasarısı’nın hayata geçirilerek “çifte vatandaşlık” yolunun açılacağını söyledi. Çifte vatandaşlık yürürlüğe girdiğinde Almanya’da yaşayan yüzbinlerce Türkiye asıllı Türkiye vatandaşlığından çıkmadan Almanya vatandaşlığına da geçebilecek. Faeser, Hürriyet’in sorularını şöyle yanıtladı:

‘MODERN ALMANYA’NIN KANITI’

* Hayata geçirmeyi planladığınız yeni vatandaşlık yasası tam bir reform niteliğinde. Bu ne zaman gerçekleşecek?

Benim öncülüğümde hazırlanan “Modern Vatandaşlık Hakkı” Federal Hükümet tarafından kabul edildi. Şimdi Federal Meclis’te görüşülecek. Bu reform, Almanya’nın modern ve çeşitli olduğunun kanıtıdır. Uzun süredir Almanya’da yaşayan insanlar nihayet tamamen bu ülkenin bir parçası olacak ve tüm demokratik haklara sahip olacaklar. İşte bu nedenle de çifte vatandaşlık hayata geçirilecek.

* Almanya’nın eski Başbakanı Gerhard Schröder, bundan 24 yıl önce ‘çifte Vatandaşlık Hakkı’nı gerçekleştirmek istedi. Ancak CDU/CSU karşı çıktığı için olmadı.

O tartışmalarla CDU’nun tutumu, kalifiye elemanların ülkeye getirilmesi yarışında bizi yıllarca geriye attı. İnsanlar ancak ülkemizin bir parçası olabileceklerine inanırlarsa buraya gelirler.

‘UYUM OLANAKLARINI ARTTIRDIK’

* Türkiye ile Almanya arasında İş Gücü Anlaşması 62 yıl önce imzalandı. Geri dönüp baktığınızda bu 62 yılı nasıl değerlendirirsiniz?

‘Misafir İşçilere’ (Gastarbeiter) Almanya çok uzun süre ‘misafir’ gözüyle baktı. Biz, onların ülkemize çok önemli katkılarda bulunduklarından eminiz. Bu nedenle bu nesillerin Alman vatandaşı olmalarını plandığımız reformla kolaylaştırmak istiyoruz. On yıllarca sanayimizde ağır işlerde çalıştılar, şimdi de nihayet kolay Alman olabilsinler.

* Hâlâ Almanya’da “göçmen kökenlilerin uyuma istekli olmadığı” konuşulmakta. Türkiye kökenli insanların hâlâ uyum sorunu olduğunu düşünüyor musunuz?

Ben her şeyden önce, yıllarca çok az uyum olanağı sunulduğunu düşünüyorum. Şu andaki hükümet olarak biz bunu değiştirdik; dil kursları ile uyum kurslarını büyük ölçüde artırdık.

* Türkiye kökenli insanlarla ne gibi kişisel tecrübeleriniz oldu?

Çok fazla ve çok pozitif tecrübelerim oldu. Kalpten, çalışkan ve çok misafirperver insanlar.

DAHA FAZLA MALİ DESTEĞE HAZIRIZ

* Türkiye ile yeni bir ‘sığınmacı anlaşması’ yapılmasından yanasınız. Türkiye’den beklentileriniz nelerdir?

Bizim Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki bu sözleşmenin yenilenmesine, güncelleştirilmesine ihtiyacımız var. AB, Türkiye’deki sığınmacıların bakımı için daha fazla mali destek vermeye hazır. Son yıllarda Türkiye bu alanda çok büyük katkılarda bulundu. Türkiye’den sorumluluklarını bundan sonra da devam ettirmesini bekliyoruz.

* Yalnız Almanya’da değil birçok AB ülkesinde aşırı sağcı partiler güçlenmekte. Müslüman düşmanlığı da artmakta. Buna karşı ne yapmalı?

Aşırı sağcılardan gelen kin ve şiddete karşı mücadele benim en önemli önceliğimdir. Şiddete karşı eğitim politikası ve önlemlerle toplumumuzu daha güçlü hale getiriyoruz. Aynı durum Müslüman düşmanlığına karşı tutumuz için de geçerli.