Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, enflasyonda kalıcı düşüşün yakında başlayacağını söyledi. Şimşek, “Türkiye’de enflasyonun yer çekim gücüne karşı mücadele edeceğine ben inanmıyorum, düşecektir” dedi. İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Olağan Genel Kurulu’nda iş insanlarına seslenen Şimşek, “Parasal aktarım mekanizmasının etkinliğine göre enflasyonda sonuç almak dünyanın bazı ülkelerinde 18 ayı bulabilir ama biz sonuçlarını aylık bazda elde etmeye başladık. Enflasyonda şu an geçiş dönemindeyiz. Enflasyon beklentilerinde iyileşme sürüyor. Ekim 2023’e göre enflasyon beklentilerinde 6 puanlık iyileşme var. Enflasyon beklentileri hedefe yakınsamaya başladı, yakınsama çok daha güçlü şekilde sürecek” diye konuştu.
Bakan Şimşek, Orta Vadeli Program’a (OVP) bağlı olduklarını da ifade ederek, “Bu program, Cumhurbaşkanımız liderliğinde hazırlanmış, uygulamaya konmuş ve sonuç aldığımız bir programdır. Bu program geçici bir heves değildir” açıklamasını yaptı. OVP’nin ana önceliğinin fiyat istikrarı olduğuna dikkat çeken Şimşek, kaynakların etkin kullanımı için dezenflasyonun sağlanması gerektiğini vurguladı. Şimşek, uzun vadeli sermaye kaynağına erişmenin ön koşulunun da fiyat istikrarından geçtiğini belirterek, çok taraflı bankalardan finansmanda ilk sırada Türkiye’nin bulunduğu bilgisini paylaştı.
Büyüme ile enflasyon arasında kalıcı bir gerilim olmadığını da dile getiren Şimşek, “Sürdürülebilir yüksek büyüme için enflasyonun düşüyor olması lazım. Tam aksine enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde düşük büyüme görülür” değerlendirmesinde bulundu. Dezenflasyonu desteklemek için bütçe açığını sınırlamaya devam edeceklerini vurgulayan Bakan Şimşek, şöyle devam etti: “Daha makul maliyetle finansmana erişimin sağlanmasının ön koşulu mali disiplindir. Borcun milli gelire oranını yüzde 40’ın altında tutmak istiyoruz; bunu harcamaları rasyonelleştirerek yapacağız, verginin tabanını genişleteceğiz.”
Hazine ve Maliye Bakanı, rezervlerdeki gidişata da değindi. Türkiye’nin kırılganlığını azaltması için rezerv biriktirmesinin önemine işaret eden Şimşek, rezervlerin en az vadesi bir yılın altında olan bütün dış borç büyüklüğünde olması gerektiğine vurgu yaptı. Şimşek ayrıca, altın ithalatının normalleşeceğini, bunun da cari açığa olumlu katkıda bulunacağını aktardı. Şimşek, büyümeyi iç talepten çıkarıp ihracat eksenli bir boyuta taşıyacaklarının da altını çizerek, şunları kaydetti: “Temelde büyüme sorunumuz yok. Türkiye, son 20 yılda yüzde 5,5 büyüme gösterdi. Çin hariç bu kadar uzun soluklu büyüyen nadir ülkelerden biriyiz.”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, diğer ülkelerin faiz artışlarına dikkat çekerek “Tekerleği yeniden keşfetme çabamız yok. Fed, AB, Brezilya, Meksika enflasyonu nasıl indirdiyse biz de öyle yapıyoruz” dedi.
Dış finansman tarafında ekonomi politikalarındaki değişimin ilk meyvelerinin görülmeye başladığını söyleyen İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, “Özellikle bankalarımızın uluslararası piyasalarda yeniden borçlanmaya başlaması güven ortamında iyileşme sinyali vermesi açısından olumlu. Tahvil piyasamızda da yabancı yatırımcının ayak sesleri yeniden yükseliyor. Bugün toplum vicdanını rahatlatacak bir kamu tasarruf politikası ve bütçe disiplinine ihtiyacımız olduğunu özellikle ifade etmek istiyorum. Öyle ki etkili ve sonuç odaklı bir yaklaşımla; tasarruf ve harcamaların niteliğini artırmak, hem kamu mali dengelerimizin sağlığını korumak hem de enflasyonla mücadele açısından kritik önem taşıyor” diye konuştu. Bahçıvan, ihracat dövizlerin yüzde 40’ının bozdurulması yönündeki kuralın kademeli bir şekilde azaltılarak, makul bir biçimde sıfırlanması talebinde de bulundu.
Reforma çalışmalarına da değinen Şimşek, “Bizim sermaye piyasalarımızı derinleştirmemiz gerekiyor, bu da fiyat istikrarından geçiyor. Kripto ile ilgili düzenlemeyi ve Kamu İktisadi Teşebbüsleri (KİT) ile ilgili reformlarımızı yakında Meclis’e gönderiyoruz. Nisan ayından sonra reformlar daha da artacak” dedi. Bakan Şimşek
Türkiye’de kur oynaklığının azaldığını, nispeten istikrarlı ülkelere benzer bir tablo sergilediğini sözlerine ekledi.