Uzaylılar, dünya dışı varlıklar bilim dünyası için her zaman merak konusu oldu. Hatta bu alanda incelemeler yapan gazeteciler de araştırmaları ve iddialarıyla öne çıkarak yeni tartışmalar yaratıyorlar.
Jaime Maussan de bu isimlerden biri. Tartışmalı UFO meraklısı ve gazeteci Maussan’ın Peru’da bulunan mumyalanmış kalıntıların dünya dışı yaşam olduğunu kanıtlamak için birkaç kez mahkemeye çıkması pek çok kesimler tarafından espri konusu haline gelse de sonunda Maussan’ın iddiaları bir yere varmış olabilir.
Maussan, bulunan figürler üzerinde DNA analizi yapan bir araştırmacı ekibini görevlendirdi ve figürlerin tek bir iskeletten oluştuğunun gerçek olduğunu belirtti. Ayrıca bulunan kalıntıların yüzde 30’unun bilinen herhangi bir türden olmadığının belirtilmesi de dikkat çekti.
Araştırmacılar, mumyaların insan olmadığını doğrulasa da onları dünya dışı ilan etmekten kaçındılar.
UZAYLILAR MI?
Dünya dışı olduğu iddia edilen mumyalar, iki ay önce Mexico City Kongresi’nde Meksikalı politikacılara cam kutular içinde sunuldu. Ancak bu kalıntıların gerçekten uzaylılara ait olup olmadığını teyit etmekte tereddüt ettiler.
Tanımlanamayan anormal olaylarla ilgili kongre duruşması sırasında gazeteci ve UFO uzmanı Jaime Maussan, iki uzaylı cesedi olduğunu iddia etti. Fosilleşmiş kalıntıların 1000 yaşında olduğu belirtilirken. San Lazaro’daki Milletvekilleri Sarayı’nda yeminli konuşma yapan Mausen, “Bu örnekler bizim evrimimize ait değil” dedi.
Ve sözlerine şu şekilde devam etti: “Bunlar diatom madenlerinde bulundu ve daha sonra fosilleşti. Uzaylı olup olmadıklarını bilmiyoruz ama akıllıydılar ve bizimle yaşadılar. Tarihi yeniden yazmalılar. Bu geniş evrende yalnız değiliz; bu gerçeği kucaklamalıyız.”
Maussan, figürlerin Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi (UNAM) tarafından karbon tarihlendirmesine tabi tutulduğunu, bunun sonucunda cesetlerin üç parmaklı ellere sahip olduğunu, dişsiz olduğunu ve 1.000 yıldan daha eski olduğunu iddia etti.
BİLİNEN HİÇBİR TÜRE AİT DEĞİL
Maussan Kongre’ye, DNA testinin örneklerin yüzde 30’undan fazlasının bilinen hiçbir türde bulunmayan özelliklere sahip olduğunu gösterdiğini bildirirken araştırma da mumyaların tek bir iskeletten oluştuğunu ve insan doğasına ait olmadığını gösterdi.
Ayrıca şimdiye kadar uluslararası kamuoyunda alay konusu olan Maussan’ın iddiaları üzerine, Meksikalı araştırmacılar, Kongre’ye yapılan üç saatlik sunum sırasında Peru’daki üç parmaklı mumyaların orijinal olduğunu doğruladılar.
DAHA ÖNCE KANDIRMAYA ÇALIŞMIŞTI
Maussan’ın bu kadar tepki çekmesinin ve iddialarının kale alınmamasının nedeni ise 2017’de Peru’da da benzer iddialarda bulunması. Ancak bu iddiaları, Peru savcılığı tarafından hazırlanan bir raporda söz konusu cesetlerin aslında deri simüle etmek için kağıt ve sentetik yapıştırıcı karışımıyla kaplanmış yakın zamanda üretilmiş bebekler olduğunu ortaya çıkmıştı. Raporda bu figürlerin kesinlikle insan yapımı olduğu ve uzaylı kalıntıları olmadığı vurgulanmıştı.
Ancak bu sefer ünlü araştırmacılar, Maussan’ın iddialarını destekleyen testler yaparak mumyaların gerçek yaratıklar olduğunu gösterdiler. Yine de onları uzaylı olarak tanımlamaktan da kaçındılar.
Mausen, mumyaların hafif ancak sağlam kemiklere sahip olduğunu, dişsiz olduklarını ve dünyadaki en nadir elementlerden ikisi olan kadmiyum ve osmiyumdan yapılmış implantlar içerdiklerini ekledi.
KÖKENLERİ BİLİNMİYOR
The New York Post’un haberine göre Maussan’ın ekibi ayrıca mumyalardan birinin karnındaki büyük çıkıntıların hamileliği işaret edebileceğini iddia etti.
Peru’nun Ica kentindeki San Luis Gonzaga Ulusal Üniversitesi’nden antropolog Roger Zuniga, “Bu varlıklar gerçek. Fiziksel ve biyolojik oluşumlarında hiçbir insan müdahalesi söz konusu değil” dedi. Üniversiteden 11 araştırmacının imzaladığı bir mektup mumyaların gerçekliğini doğruladı, ancak onların dünya dışı kökenlerini teyit etmekten kaçındılar. Mumyaların 2017 yılında Peru’nun Cusco kentindeki bir madende bulunduğundan şüpheleniliyor.
Ufolog Will Galison ise, cesetlerin 1000 yıllık kuklalar olduğuna inandığını söyledi. Galison, bunların bin yıl önce hayvan kalıntılarından yapılmış olabileceğini, muhtemelen ritüel amaçlı yapılmış olabileceğini, kafaların alpaka kafataslarına dikkate değer bir benzerlik taşıdığını söyledi.